"Şimdi düşünüyorum, ben de Bulut'un doludizgin yaşantısını, Don Quijote'nin yanındaki Sancho Panza gibi izlemişim. Bir yandan onun mücadelesinin boşa olduğunu düşünmüş, diğer yandan "Ya başarırsa?" diyerek coşkuyla akan o nehri izlemekten vazgeçememişim. Vâkur ve aklıbaşında(!) biri olarak boşa kürek çektiğini düşünmüş ama kendine inancına, atının terkisindeki tutkusunun onu diri tutmasına, dışarı taşan enerjisiyle yalnızca kendi yüreğine değil, etrafındaki herkesin içine sıcaklık salmasına ve hayatını gürül gürül çağıldatmasına hep gıpta etmişim. Belki de, içten içe, onun kadar çocuk olamadığım için söyleyemediğim şeyleri söylemesine, dışarıdan delilik gibi görünen samimiliğine hayran kalmışım."
Yazının tamamına ulaşmak için
lütfen tıklayınız.