Gözümü Dört Açarak İzlediğim 4 Film (*)

Elephant
"Klaket Sahnesi, filme ismini de veren "fil" metaforunun tezahürüdür: Bir grup kör adam (veya zifiri karanlıktaki bir grup kişi) bir filin bir ve yalnız bir yerine dokunarak, hiç görmedikleri bu nesnenin tasvirini yapmaya çalışırlar: Hortumuna dokunanlar su püskürten bir şey olduğunu söylerken bacaklarına dokunanlar bunun bir sütun olduğunu söylerler."

Funny Games
"Funny Games, en kaba anlatımla eli yüzü düzgün, iyi yetiştikleri her halinden belli olan, orta-üst sınıfa mensup iki gencin burjuva bir çekirdek aileye uyguladığı sebepsiz şiddeti konu edinir. Şehrin hay huyundan uzak güzel evlerinde tatil geçirmeye giden mutlu çiftimizin kapısını yan komşularının misafiri çalar, yumurta ister ve ölüme doğru sürüklenecek yolda ilk adım atılır."

To meteoro vima tou pelargou
"Angelopoulos'un efsunlu dünyası burada başlar: Merkeze giden yolu puslu manzaralar ile örer. İzlediğimiz uzun plan sekanslar bizi derinden etkiler; ama onlar üzerine konuşmaya başladığımızda her şey küstüm çiçeği misali kapanıverir. Manzaraya bakıp seyrüsefer ederken, üflenen baloncukları izleyen bir çocuk gibi keyif alırız; fakat onlara dokunduğumuz anda baloncuklar yok oluverir."

Bir Zamanlar Anadolu'da
"Herkes yola büyük heyecanlanlarla çıkar; ama çoğu kez yolculuk, diğer elmaların yanında çürümeye yüz tutarak biter. Herkes ister istemez kendini özel hisseder, farklı olduğunu düşünür; fakat gerçek böyle değildir. Bozkırdakiler kendi gerçekleriyle yüzleşmeye korkarlar. Aynı Uzak'taki Yusuf gibi... Aynı bizim gibi..."

(*) Başlıklardaki bağlantılara tıklayarak yazıların tam metnine ulaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder