8 Aralık 2020 Salı

Don Quijote'nin Seyir Defteri: Bakir İntiharlar

Kitapla yolculuğum bitti, aşağı yukarı bir hafta olmuştur herhalde. Doğrusu, bana pek bir şey söylemedi; bilemiyorum, belki de ben merkezi görmemi sağlayacak noktaları birleştirmekte zorlanmışımdır. Middlesex gibi akıcı; ancak aynı zamanda farklı katmanlardan oluşan bir romandan sonra biraz sönük kaldı. Hadi kabul edeyim, başladığım için bitirdim.

Ne zaman başladığım bir kitabı böyle kendimi zorlayarak bitirsem, Sabahattin Eyuboğlu'nun Mîna Urgan'a söylediği şu cümle aklıma gelir: "Karpuzu kestin, kelek çıktı; yine de yemeye devam edecek misin?" Haklı olmasına haklı; ama ben ne zaman bunu aklımdan geçirsem, içimden bir yan şöyle diyor: "Kelek olduğundan emin misin? Belki de senin damak tadın yoktur?" Kimi zaman kişinin kendini zorlayarak bir şeyi bitirmesinin ne gibi olumlu sonuçları olduğunu da biliyorum; zira zorlanmak, aynı zamanda büyümek demektir. Kendi yolculuğumda bunun pek çok örneğini gördüm.

Öte yandan, Bakir İntiharlar beni büyüten bir kitap da olmadı sanırım. Neyse, şimdi yeni bir Euginedes ile devam: Evlilik Meselesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder